İstanbul’da 7 Gün
İstanbul’a hoş geldiniz!
İstanbul’da sizin için kültürle, tarihle, sanatla, eğlenceyle, çeşit çeşit yeme içme olanaklarıyla ve sokak lezzetleriyle dopdolu bir tatil geçirmeniz için rotalar hazırladık.
İlk durağımız İstanbul’un vazgeçilmez noktası Sultan Ahmet Meydanı ve çevresi.
GÜLHANE PARKI
Topkapı Sarayı’nın duvarlarına yaslanmış, içinde devasa ağaçları, ağaçlarda yuva yapmış onlarca çeşit kuşları, ayaklarınıza dolanan kedileriyle Gülhane Parkı’nda güzel bir kahvaltı ile güne başlayabilirsiniz.
Oradan Osman Hamdi Bey yokuşunu çıkarak Topkapı Sarayı’na çıkabilirsiniz.
TOPKAPI SARAYI MÜZESİ
İstanbul’un fethi sonrası Fatih Sultan Mehmet’in isteği üzerine çalışmalarına başlanan Topkapı Sarayı’nın yapımı, 1478 yılında tamamlanmıştır. 3 Nisan 1924 yılında müze olarak hizmete başlayan ve bu nedenle Cumhuriyet’in ilk müzesi özelliğine sahip olan saray, dünya üzerindeki en görkemli saray müzelerinden biri konumundadır.
Adres: Topkapı Sarayı Müzesi, Sultanahmet – Fatih / İstanbul
Daha fazla bilgi için: https://www.millisaraylar.gov.tr/saraylar/topkapi-sarayi
AYASOFYA-İ KEBİR CAMİİ
Dünya mimarlık tarihinin günümüze kadar ayakta kalmış en önemli anıtları arasında yer alan Ayasofya mimarisi, ihtişamı, büyüklüğü ve işlevselliği ile sanat dünyasında önemli bir yer tutar. Ayasofya, Doğu Roma İmparatorluğu’nun İstanbul’da yapmış olduğu en büyük kilise olup aynı yerde üç kez inşa edilmiştir. İlk yapıldığında Megale Ekklesia (Büyük Kilise) olarak adlandırılmış, 5’inci yüzyıldan İstanbul’un fethine kadar Hagia Sophia (Kutsal Bilgelik) olarak isimlendirilmiştir. İmparator Konstantios tarafından 360 yılında yaptırılan Megale Ekklesia ve İmparator II. Theodosis’in 415 yılında yeniden inşa ettirdiği kilise, halk ayaklanmalarında yıkılmıştır. 916 yıl kilise olarak ibadete açık olan yapı, Fatih Sultan Mehmed’in 1453’te İstanbul’u fethetmesiyle camiye çevrilmiştir. Ayasofya, Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ve Bakanlar Kurulu kararı ile 1935 yılında müzeye dönüştürülmüştür. 2020 yılında yapılan yeni bir düzenleme ile cami olarak hizmete başlamıştır.
Adres: Ayasofya Meydanı No:1 34122 Sultanahmet
Daha fazla bilgi için: https://muze.gov.tr/muze-detay?SectionId=AYS01&DistId=AYS
Öğlen yemeğinizi Sultan Ahmet Meydanı’nda, Türk mutfağının geleneksel tatlarını size sunan restoranlarında yiyip gezinize devam edebilirsiniz.
YEREBATAN SARNICI
Halk arasında Yerebatan Sarnıcı olarak bilinen, bulunduğu yerde daha önce bir bazilika bulunması sebebiyle Bazilika Sarnıcı olarak da adlandırılan bu yapının tarihi, Bizans dönemine dayanmaktadır. İşletmesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş tarafından yapılan bu eşsiz yapı hem müze olarak hizmet vermekte hem de birçok etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır.
Daha fazla bilgi için: https://www.yerebatan.com/
Adres: Yerebatan Cad. Alemdar Mah. 1/3 34410 Sultanahmet – Fatih/İSTANBUL
SULTANAHMET CAMİİ
Türk-İslam mimarisinin en başarılı eserlerinden biri olan Sultanahmet Camii, 17’nci yüzyılda Sultan I. Ahmet’in isteğiyle Mimar Sinan’ın öğrenci olan Sedefkâr Mehmet Ağa tarafından yapılmıştır. Cami büyük külliyesiyle birlikte şehirde bulunan en görkemli yapılardan biridir.
Adres: At Meydanı No.7 34122 Fatih / İstanbul
KAPALIÇARŞI
İstanbul’un Beyazıt ilçesinde bulunan Kapalıçarşı, tarihi ve büyüklüğüyle dünyada bulunan en eski ve büyük kapalı çarşılar içerisinde yer almaktadır. Çarşıda 3.500 den fazla dükkân bulunurken çarşının ziyaretçi sayısı yılda 40 milyonun üzerine çıkabilmektedir.
Adres: Kapalıçarşı Esnafları Derneği Kalpakçılar Cad. Sorguçlu Han No: 22 Kapalıçarşı Beyazıt-İstanbul
2. GÜN
Karaköy’de denize nazır mekanlarda damak tadınızı şenlendiren bir kahvaltı yapın ya da hemen iskeleden aldığınız bol susamlı taze simitle çay içerek vapurların ve martıların boğazı süsleyen manzarasını izleyin.
Galata Köprüsü‘nden karşıya yürüyün. Balıkçıların “rastgele” nidalarıyla denize salladıkları oltaları seyredin.
Yeni Camii’nin önünde sizi bekleyen güvercinlere yem atın.
YENİ CAMİİ
İstanbul’da 1597 yılında Sultan III. Murad’ın eşi Safiye Sultan’ın emriyle temeli atılan ve 1665’te zamanın padişahı IV. Mehmed’in annesi Turhan Hatice Sultan’ın büyük çabaları ve bağışlarıyla tamamlanıp ibadete açılan camidir.
Şehrin siluetine ve görselliğine önemli ölçüde katkı sağlayan Yeni Cami, İstanbul’da Osmanlı ailesi tarafından yaptırılan büyük camilerin son örneğidir. Osmanlı dönemi Türk mimarisinde yapımı en uzun sürede tamamlanabilen cami olarak bilinir. Mimar Davut Ağa tarafından yapılmaya başlanmış, Mimar Dalgıç Ahmed Ağa devam ettirmiş ancak Safiye Sultan’ın ölümü ile yarım kalan inşaat, başlangıcından 66 yıl sonra dönemin mimarbaşısı Mustafa Ağa tarafından IV. Mehmed zamanında bitirilebilmiştir.
MISIR ÇARŞISI
İstanbul’un en eski kapalı çarşılarından biri olan Mısır Çarşısı, 1660 yılında yaptırılmış olup tarih içinde birçok farklı isimle anılmıştır. 18. yüzyılın ortalarından sonra Mısır’dan gelen malların çoğunlukta olması nedeniyle Mısır Çarşısı olarak anılmaya başlanmıştır. Çarşı aktar, baharatçı, kuyumcu ve hediyelik eşyacılar başta olmak üzere farklı türden dükkânları içinde barındırmaktadır.
Adres: Mısır Çarşısı No: 92 Eminönü – Fatih / İstanbul / Türkiye
Daha fazla bilgi için: https://www.misircarsisi.org.tr/
Mısır Çarşısı’nda baharatların iştah açan kokusu karnınızı acıktırdıysa öğlen, tarihi Eminönü balıkçılarında balık ekmek yanına turşu suyu geleneksel bir lezzet durağıdır.
Öğleden sonraki rota önerimiz ise Balat.
BALAT
Bizans dönemindeki adı Petrion olan semtte, ticaret sayesinde zenginleşmiş Rum vatandaşları yaşamaktaydı. Fetihten hemen önce evlerini terk etmiş ancak Fatih Sultan Mehmed’in kendilerine dokunulmayacağı ve ibadetlerinde serbest bırakılacakları garantisini vermesi üzerine geri dönmüşler. Balat, karşısındaki Hasköy gibi geniş Yahudi nüfusunu barındırmış yıllarca, bu nedenle de cami ve kiliselerle birlikte sinagoglarıyla günümüze ulaşmıştır.
Balat’ı daracık sokakları, sağlı sollu cumbalı evleri, son zamanlarda açılan butik kafeleri, tarihi kiliseleri, sokak hayatını rahatça hissedebileceğiniz cıvıl cıvıl haliyle tüm gün keyifle gezebilirsiniz.
3.GÜN
Beyoğlu, eski adıyla Pera. Tarihi hanlar içinde kurulmuş mekânlarda kahvaltı, köpüğü üstünde közde pişmiş Türk kahvesi ile 3. güne enerjik başlayabilirsiniz. Çünkü Beyoğlu’nda gezecek, görecek çok yer var.
BEYOĞLU
Beyoğlu, günümüzde müzeleri, Taksim Meydanı, İstiklal Caddesi ve tarihi sokakları ile bir kültür merkezidir. Bizans döneminde Pera kısmı Venedik ve Cenevizlilerin yaşadığı önemli bir ticaret merkezi durumundaydı. 11. yüzyılda gerçekleşen Haçlıların İstanbul’u işgalinden ve yağmalamasından maalesef Pera da payını almıştır. İstanbul’un fethinden sonra semt tekrar bir sanat ve ticaret merkezi olarak gelişti. Adının ise Kanuni Sultan Süleyman’ın burada oturan Venedik elçisi ile yaptığı yazışmalarda, elçiden “Beyoğlu” diye bahsetmesinden geldiği düşünülmektedir.
GALATA KULESİ
İstanbul’un en bilinen tarihi yapılarından biri olan Galata Kulesi 528 yılında yapılmış olup süreç içinde farklı isimlerle tarih sahnesinde yer almıştır. Kulenin çatısı dahil 69,9 metre yüksekliği, 3,75 duvar kalınlığı ve yaklaşık 10 bin ton ağırlığında olduğu yapılan çalışmalar sonucu belirtilmiştir.
Adres: Bereketzade Mahallesi Büyük Hendek Caddesi, No: 2 – 34421 Galata / Beyoğlu / İstanbul
Galata Kulesi’nin hemen eteklerinde öğle yemeği için damak tadınıza uygun bir mekân mutlaka bulacaksınız. Galip Dede Caddesi’nden yürüyerek İstiklal Caddesi’ne çıkarken Galata Mevlevihanesi’ni de gezebilirsiniz.
GALATA MEVLEVİHANESİ
İstanbul’un ilk mevlevihanesi ve Beyoğlu’ndaki en önemli Osmanlı eserlerindendir.
SAİNT ANTOİNE KİLİSESİ
Beyoğlu’nda İstiklal Caddesi üzerinde Galatasaray’dan Tünele doğru sol kolda bulunmaktadır. İnşasına 1906 yılında başlanmış ve yapı 1912 yılında tamamlanarak hizmete girmiştir. Mimarı İstanbul doğumlu olan Giulio Mongeri’dir. İtalyan rahipler tarafından yönetilen kilise, İstanbul’daki en büyük Katolik kilisesidir. Kilise betonarme olarak ve İtalyan Neogotik üslubunda inşa edilmiştir.
Adres: İstiklal Caddesi No: 171 34433 İstanbul
Ayrıca İstiklal Caddesi üzerinde Çiçek Pasajı, Aznavur Pasajı ve Atlas Pasajı‘nda alışveriş yapın
Akşam yemeği için Nevizade veya Asmalı Mescit’te bir mekan seçin.
4.GÜN
Güne İstanbul’un uzak gibi görünen ama ulaşımı gayet rahat olan Rumeli Hisarı’nda başlayabilirsiniz.
HİSARLAR MÜZESİ (RUMELİHİSARI)
İstanbul’un Sarıyer ilçesinde bulunan ve İstanbul’un fethinden önce Boğaz’dan gelebilecek saldırılara karşı yaptırılan Rumeli Hisarı, Anadolu Hisarı’nın karşı tarafında bulunmaktadır. 1953 yılında yapılan düzenlemelerle birlikte müze olarak faaliyet gösteren yapı, İstanbul’un etkileyici ziyaret noktalarından biri konumundadır.
Adres: Yahya Kemal Cad. No.42 34470 Rumelihisarı-Sarıyer/İSTANBUL
Daha fazla bilgi için: https://muze.gov.tr/muze-detay?DistId=MRK&SectionId=HIS01)
BEBEK
Bizans döneminde basit bir Rum balıkçı köyü olan Bebek semti, bugün tarihi köşk ve yapılarıyla İstanbul’un en güzel semtlerinden biri haline gelmiştir. Fatih Sultan Mehmet, Rumeli Hisarı’nın yapımı ve kuşatması sırasında asayişi sağlamak üzere buraya Bebek Çelebi lâkaplı bir bölükbaşı tayin eder ve semt ismini buradan alır. Denize nazır Bebek parkında mola verip dinlendikten sonra yola yine deniz kenarından devam edin.
Ortaköy’e geldiğinizde vazgeçilmez lezzet kumpir ile karnınızı doyurun.
YILDIZ PARKI
Beşiktaş ile Ortaköy arasındaki yamaçları kaplayan büyük koruluktur. Halk arasında Yıldız Parkı olarak bilinen bu alan, esasen Yıldız Sarayı’nın dış koruluğudur ve son derece zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Parkın içinde yürüyüş parkurları, oturma ve dinlenme yerleri, kır kahveleri, ilginç çevre düzenlemeleri de oluşturulmuştur.
Boğaziçi’nin her an değişen güzelliklerinin seyredilebildiği manzarası, geçmiş nesillerden miras kalan asırlık ağaçları, su havuzları, gölcükleri ile her ziyaretçisini ayrı etkileyen park; hem şehir sakinleri hem de ziyaretçiler için son derece uygun bir gezinti alanıdır.
Burada öğle yemeğinizi yiyip yeterli enerjiyi depoladıktan sonra yola devam edebilirsiniz
Adres: Yıldız, 34349 Beşiktaş/İstanbul
DOLMABAHÇE SARAYI
Yapımına 1842 yılında başlanan 1853’e kadar devam eden Dolmabahçe Sarayı, Abdülmecit döneminde ikamet ve resmi işlerinin yapıldığı yer olarak kullanılmaktaydı. Mustafa Kemal Atatürk döneminde Cumhurbaşkanlığı Konutu olarak da kullanılan saray, 10 Kasım 1938’de Atatürk’ün vefat ettiği yer olması nedeniyle de Cumhuriyet tarihi için büyük önem taşımaktadır.
Adres: Dolmabahçe Cad. Beşiktaş 34357
Daha fazla bilgi için: https://www.millisaraylar.gov.tr/saraylar/dolmabahce-sarayi
5.GÜN
İstanbul’u gezdim demek için olmazsa olmaz duraklarınızın arasına mutlaka adalar turu eklemelisiniz.
ADALAR
İstanbul’a güzellik katan jeolojik oluşumlardır. Tarih boyunca pek çok isme sahip olan Adalar’ın en yaygın ve dünyaca bilinen ismi Prens Adaları’dır. 1846 yılında ilk vapur seferi yapılan Adalar’a ulaşım, şehir hatları ve özel taşımacılık şirketleri aracılığıyla Bostancı, Kadıköy, Kabataş iskelelerinden düzenli olarak yapılmaktadır. Sefer saatleri ve daha fazla bilgi için https://www.sehirhatlari.istanbul/tr/seferler/ic-hatlar/adalar-hatlari-176 sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
BÜYÜKADA
Büyükada’da ilk yapı, miladi 6. yüzyılda inşa edilmiştir. En yüksek tepesinde Aya Yorgi Kilisesi ve Manastırı bulunmaktadır. Bazıları günümüze kadar uzanan birçok kilise ve manastırın kalıntıları da bulunmaktadır. Adalar’da otomobil yasağının olması gürültüden uzak ve havasının temiz olarak kalmasını sağlamaktadır. Büyükada’da bulunan 4 camiden mimari olarak en dikkat çekeni II. Abdülhamid tarafından yaptırılan Hamidiye Camii’dir. Bu cami mimari açıdan batı etkisinde inşa edilmiş olup, Ada Camii sokağında bulunmaktadır.
HEYBELİADA
7 bin civarında nüfusa ev sahipliği yapmaktadır. Doğası ve temiz havasının yanında Bahriyesi, Sanatoryumu, Ruhban Okulu gibi kurumlarıyla da ünlüdür. Güzel bir koyda bulunan Çam Limanı ve Bahriye Limanı, Heybeliada’da bulunan 4 liman arasında en önemlileridir.
BURGAZADA
İstanbul Adaları’nın büyüklük olarak üçüncüsüdür. Restore edilmiş zarif köşkleri, sahili, çamları ve iklimiyle İstanbul’un en sevilen mevkilerinden birisidir. Burgazada, yalıları ve köşkleri ile tanınmıştır. Sahilde Gezinti Caddesi başta olmak üzere Kaşıkadası ve Heybeliada’ya bakan tepenin eteklerindeki Gönüllü ve Mehtap sokaklarında güzel ahşap kökler mevcuttur. Adanın eski plajına ulaşmak için vapur iskelesinden doğuya doğru gidilmesi gerekmektedir.
6.GÜN
BOĞAZ TURU
Boğazın sağlı sollu manzarasını denizden seyretmek için size önerimiz bir gününüzü boğaz turuna ayırmanız. Eminönü ve ya Kabataş iskelelerinden kalkan boğaz vapurlarında, yol boyunca vapur içinde sunulan yeme içme olanaklarının yanı sıra yanaştıkları kıyılarda da inip çeşitli tatları deneyebilirsiniz.
KIZ KULESİ
İstanbul’un en güzel mekânlarından biri olan Kız Kulesi’nin tarihi, antik çağa kadar uzanmaktadır. 1995 yılında başlanan yenileme çalışmaları sonucunda 2000 yılında kapılarını açan bu eşsiz mekân yurtiçi ve yurtdışından gelen birçok yerli ve yabancı turistin en çok ziyaret ettiği yerler arasında bulunmaktadır.
Adres: Salacak Mevkii Üsküdar 34668
KANLICA
Kanlıca’nın ismi konusunda çeşitli rivayetler vardır. Bunlar arasında en çok kabul gören rivayetlerden birine göre, zamanın Osmanlı sultanlarından biri bir gün emir vererek İstanbul’un havası en temiz semtinin bulunmasını ister. Nasıl ölçüleceği konusunda ise vezirlerinden yardım ister. Vezirlerden biri her semte kanlı et bulunan direklerin asılmasını ve en geç bozulan etin olduğu direğin havası en temiz semt olacağını söyler. Sultan emir verir ve Kanlıca büyük arayla birinci olur. Osmanlı Sultanı da bu semte Kanlıca ismini verir.
KUZGUNCUK
Üsküdar semtlerinden biri olan Kuzguncuk, geçmişi yaşatan evleri ve atmosferinin yanı sıra bugüne ait küçük kafeleri ve restoranlarıyla da dikkat çekiyor. Adını, Fatih Sultan Mehmet zamanında semtte yaşayan Kuzgun Baba isimli bir ermişten aldığı düşünülen Kuzguncuk, Anadolu yakasının bozulmamış, komşuluk ilişkileri hâlâ güçlü olan bölgelerinden biri. Cumbalı evler ve dev çınar ağaçları ise Kuzguncuk denildiğinde gözümüzde canlanan özelliklerin başında geliyor.
7.GÜN
İstanbul’un Anadolu yakasında dolu dolu bir gün geçirmeye ne dersiniz?
Öyleyse salacak sahilden Kızkulesi’ne bakarak sabah kahvenizi içerek başlamanızı öneririz
ÜSKÜDAR
Üsküdar’ın oluşumu MÖ 1000’li yıllarda bölgeye Fenikelilerin yerleşmesi ve şimdiki Salacak sahiline ticaret iskeleleri ile tersanelerini kurmalarıyla başlar. Roma ve Bizans dönemlerinde de yerleşimin devam ettiği semt, o dönemde Skutari ismiyle anılmıştır. Osmanlı’nın İstanbul’u fethinden sonra Üsküdar, Anadolu yakasının en önemli merkezi olmuştur. Cami ve mescitler, hamamlar, kervansaraylar, sayısız çeşme, kütüphaneler ile birçok padişah, sultan, paşa ve devlet adamlarına ait saray, yalı ve köşkler inşa edilmiştir. Hezarfen Çelebi’nin Galata Kulesi’nden başlattığı dünyanın ilk uçuşu da Üsküdar’a inmesiyle son bulmuştur.
BEYLERBEYİ SARAYI MÜZESİ
Boğaz’ın Anadolu yakasında, sarayla aynı ismi taşıyan semtte, kıyıda yer alır. Saray, bahçe içindeki sahil saray ve bağlı bulunduğu yapılardan oluşan bir komplekstir. Sultan Abdülaziz tarafından mimar Sarkis ve Agop Balyan kardeşlere yaptırılan sarayın inşası, 1864’te tamamlanmıştır.
Adres: Abdullahağa Cad. 81210 Beylerbeyi
HİDİV KASRI
Çubuklu sırtlarında, geniş bir koruluk içerisinde yer almaktadır. Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşa tarafından 1907 yılında, İtalyan Mimar Delto Seminati’ye yaptırılmıştır. Türk mimarisinin dışında tam bir Batılı tarza sahip olan yapı, yaklaşık 1000 m2’lik bir alan üzerine inşa edilmiştir.
Adres: Çubuklu Korusu Çubuklu Yolu No:32 Beykoz / İstanbul
KADIKÖY- MODA:
Rengârenk Caddeleri, sinema ve tiyatro salonları, alış veriş merkezleri, parkları ile Kadıköy- Moda semtleri, dünya tatları sunan restoranları ve butik lezzetleri bulacağınız kafeleriyle gününüze keyif katarak İstanbul’la ilgili güzel anıların durakları olacaktır.