Kilise, 6. yüzyılda Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından yaptırılmıştır. Bizans mimarisinin en önemli örneklerinden biridir ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır. Kilisenin dış cephesi sade ve mütevazıdır. Kırmızı tuğladan yapılmıştır ve tek bir çatısı vardır. Girişte iki sütun ve bunların üzerinde bir çan kulesi bulunmaktadır. Kilisenin içi ise çok daha zengindir. Duvarlar ve tavan, altın varakla süslenmiştir. Kilisede çok sayıda değerli ikona ve fresk bulunmaktadır. Kilise, İsa'nın Kudüs'te zincire vurulduğu ve kırbaçlandığı taş olduğuna inanılan bir taş kalıntıya ev sahipliği yapmaktadır. ""Flagellation Column"" ya da diğer adıyla Kamçılama Sütunu'nun dünya çapında iki ya da üç kilisede bulunduğuna inanılmaktadır. Bu kiliselerden biri de Aya Yorgi Kilisesi'dir. İsa Mesih'i sembolize eden bu sütuna hac ziyaretine gelen hacılar dokunarak İsa Mesih'in acısını hissetmeye çalışmaktadır.Kırbaç Sütunu, insanlara İsa Mesih'in acı dolu hikâyesini hatırlatan güçlü bir semboldür. Aya Yorgi Kilisesi ve Kutsal Mezarlar Aya Yorgi Kilisesi'nin sağ tarafında bir gümüş ve iki bakır mezar bulunmaktadır. Bu mezarlar üç azize aittir; isimleri Aziz Euphemia, Aziz Theophano ve Aziz Solomoni'dir. Efsaneye göre; Azize Euphemia 303 yılında Kalkedon şehrinde (bugün Kadıköy) tanrı Ares'e kurban vermeyi reddettiği için Arena'ya götürülmüştür. Bir ayının saldırısı sonucu aldığı yaralar nedeniyle ölmüştür. 451'deki Kalkedon Konsili sırasında mucizeler gerçekleştirdiğine inanılmaktadır. Efsaneye göre; Monofizitler ve Ortodokslar parşömenlerini Aziz Euphemia'nın mezarına koyup kapağı kapattıklarında bir anlaşmazlık yaşanır. Üç gün sonra mezar açıldığında, Euphemia'nın elinde Ortodoks parşömenleri olduğuna tanık olunmuştur. Diğer gruba ait parşömenler ise azizin ayakucunda yer almaktadır. Azize Theophano, VI. Leon'un eşi olarak bilinir ve Ortodoks Kilisesi tarafından kanonlaştırılmıştır. Hayatının bir döneminde Blakhernai Manastırı'nda yaşamıştır. 897'de ölümünden sonra azize olarak kabul edilmiştir. Dindar bir yaşam sürdüğü ve çeşitli manastırlara cömert bağışlarda bulunduğu bilinmektedir. M.S. 168 yılında Filistin'de gerçekleşen Yahudi katliamında, annesi Solomoni (Hannah) ile birlikte yedi oğlu, Antiochus Epiphanes'in emrine rağmen domuz eti yemeyi reddetmiştir. Bunun sonucunda çocuklar, annelerinin gözleri önünde korkunç işkencelere maruz kalmışlardır. Sonunda da kaynar yağ dolu bir tencerenin içine atılarak yakılarak öldürüldüler. Askerler daha sonra Solomoni'ye de işkence etmek istemişler, ancak o kendini ateşe atmış. Her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Aya Yorgi Kilisesi, ziyaretçilerine Bizans mimarisinin güzelliğini ve Rum Ortodoks kültürünü keşfetme fırsatını sunuyor.