Balat:
Tarihi Yarımadanın Kalbinde

H Haliç'in kuzeyinden zengin bir kültür mozaiğini yansıtan Balat, farklı dinlerin ve azınlıkların bir arada yaşadığı tarihi bir semt olarak İstanbul'un kültürel mirasını yansıtıyor.
Tarihi Mahalle

Geçmişte Tarihi Yarımada'nın gizli kalmış bir mahallesiyken, zaman içinde geçirdiği dönüşümle cazibe merkezi haline gelen Balat, artık sanatçı ve zanaatkârlar için bir üretim yuvası... Rengarenk cumbalı evleriyle hatırlanmasının yanı sıra; cam ve seramik atölyeleri, kafeleri, vintage & retro hediyelik eşya dükkanları ve koleksiyonerlere hitap eden müzayedeleriyle dikkat çekiyor.

Kozmopolit Mahalle

Mistik atmosferiyle zamanda tarihsel bir yolculuğun anahtarını saklayan Balat, yarattığı habitatla özgünlüğünü hala koruyor. Kültürel çeşitliliğin zirvede yaşandığı Balat, bir yanda sanatın ve üretimin yeni merkezi, diğer yanda bir getto mahallesi.

İstanbul'un tarihinde kıymetli bir yere sahip olan Haliç'in ana kahramanı, kutsal emanetleri de barındırıyor.

Dini yapılarıyla da ilgi odağı olan Balat; Rum Ortodoks Patrikhanesi, Aya Yorgi Patriklik Kilisesi, Sveti Stefan Kilisesi, Ahrida Sinagogu ve Kırmızı Mektep olarak da bilinen Fener Rum Lisesi ile ziyaretçilerini zamanda tarihi bir yolculuğa çıkarıyor.

İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi

Hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerin 'Balat' denince akıllarına gelen yapılardan biri olan Patrikhane, mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biridir. Patrikhane, Doğu Roma İmparatorluğu'nun eski başkentinde bulunması ve çoğu Ortodoks kilisesinin ana kilisesi olması nedeniyle Ortodoksluk için özel bir yere sahip.

Aya Yorgi Patrikhanesi Kilisesi
Rum Ortodoks dünyasının ruhani merkezi

İstanbul'un fethinden sonra patrikhanenin ana kilisesi haline gelen kilise, Hristiyan şehit Aya Yorgi'ye ithaf edilmiştir. Bu kiliseyi önemli kılan noktalardan biri de İsa'nın Kudüs'te zincire vurulup kırbaçlandığı taş olduğuna inanılan taşın kutsal emanet olarak yer almasıdır.

İstanbul'un tarihi semti Balat'ta bulunan sinagog, Yahudi cemaatinin yüzyıllardır ibadet ettiği kutsal bir mekândır.
Yahudi Kültürünün Kalesi

15. yüzyılın başlarında inşa edilen ve adını kurucularının göç ettiği Kuzey Makedonya'daki Ohri şehrinden alan Ahrida Sinagogu, İstanbul'un en büyük kapasiteli sinagogudur. Tuğla ve yığma taştan inşa edilen sinagogun dua kürsüsü, bir geminin pruvasını andırmaktadır. Bir inanışa göre bu form Nuh'un Gemisi'ni anımsatırken, bir başka iddiaya göre ise Sefaradları İspanya'dan Osmanlı İmparatorluğu'na getiren Osmanlı kadırgalarını simgeliyor.

Fener Rum Lisesi İstanbul'un Haliç kıyılarından görülen tüm heybetiyle zamana meydan okuyor... Özgün mimarisi, yapımında kullanılan kırmızı tuğlaları ve neo-gotik tarzdaki süslemeleriyle görsel bir şölen sunan Fener Rum Lisesi, tuğla renginden dolayı "Kırmızı Mektep" olarak da anılıyor.
Sveti Stefan Kilisesi Deniz kıyısında yer alan, Ermeni mimar Hovsep Aznavuryan'ın imzasını taşıyan ve dünyadaki tek demir kilise olma özelliğiyle dikkat çeken Sveti Stefan Kilisesi, şehrin önemli kültürel miraslarından biri.

Balat

"Simitçiiiiiii!" sesinin sokaklarda yankılandığı, nostaljik mekanlarıyla eski İstanbul tadı veren; zamana direnen meyhaneler ve tarihi mekanlar.
Deniz manzaralı teras kafeleri ile
panoramik İstanbul manzarası sunan
Balat

Kahve dükkanlarıyla ünlü