Avrupa ve Asya'nın birleştiği İstanbul'un kalbinde, büyüleyici bir zenginlik ve tarih anlatısı ortaya çıkıyor. Şehrin ihtişamı; Çırağan, Topkapı, Dolmabahçe, Yıldız ve Beylerbeyi gibi her biri imparatorluk ihtişamının bir kanıtı olan saraylara kazınmıştır. Küçüksu, Ihlamur, Beykoz Mecidiye ve Aynalıkavak gibi yerlerde Osmanlı mirasını koruyan, Osmanlı geleneğiyle yoğrulmuş kasırlar, eğlence ve misafirperverliği simgelemektedir. Tarihi 14. yüzyıla kadar uzanan ikonik Galata Kulesi geniş panoramik manzaralar sunarken, bir Boğaz adacığı üzerinde yer alan Kız Kulesi şehrin siluetine gizemli bir hava katmaktadır. Fatih Sultan Mehmet tarafından 15. yüzyılda inşa ettirilen Rumeli ve Anadolu hisarları, zengin ve büyüleyici bir kültürel mirası koruyarak Boğaz'ın nöbetçileri olarak ayakta durmaktadır.
Dünya tarihinde yeni bir çağ açan İstanbul'un fethinin ardından, Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan Topkapı Sarayı, 1478 yılından bu yana Haliç ve Boğaz'a hâkim bir konumda gururla yükseliyor.
İİstanbul'un kalbinde, Boğaz'ın iki kıtayı nazikçe ayırdığı yerde, mimari bir şaheser, geçmiş bir dönemin zenginliğinin ve ihtişamının bir kanıtı olarak duruyor. Şehrin tacındaki bir mücevher olan Topkapı Sarayı, gezginleri tarihin yıllıklarında bir yolculuğa çıkmaya ve kendilerini Osmanlı İmparatorluğu'nun ihtişamına kaptırmaya çağırıyor.