Maslak Sarayları, 2. Abdülhamid'in şehzadelik dönemini geçirdiği ve ailesiyle birlikte yaşadığı önemli yapılar arasında yer alıyor. Tarihi bilgiler net olmamakla birlikte bölgedeki ilk yapılaşmanın Sultan 2. Mahmud döneminde gerçekleştirildiği ve daha sonra Sultan Abdülmecid döneminde çeşitli eklemeler yapıldığı biliniyor. Abdülhamid ve ailesine 1868 yılında tahsis edilen Maslak Sarayları, o tarihten itibaren büyük bir çiftlik haline gelmiştir. Bu süreçte Maslak Çiftlikât-ı Hümâyûnu adını alan saraylar, zaman içinde ihtiyaca göre farklı işlevlere yönelik ek binalarla gelişmiştir. Saray kompleksi Mâbeyn-i Hümâyûn (kabul salonu), Kasr-ı Hümâyûn (harem), Seyir Köşkü (at eğitim gözlem köşkü), Ağalar Dairesi, Hamam, Bekçi Odası, Telgraf Odası, Su Deposu, At Ahırı (Tavla), Limonluk Bahçesi, Çadır Köşkü gibi bölümlerden oluşmaktadır. Günümüzde Mâbeyn-i Hümâyûn, Kasr-ı Hümâyûn, Limonluk Külhanı, Ağalar Dairesi ve Çadır Köşkü gibi yapılar ayakta kalmıştır. Maslak Sarayları'nda benimsenen Türk evi konsepti, 19. yüzyıl Osmanlı konut mimarisinin zarif örneklerini temsil etmektedir. Maslak Sarayları, Abdülhamid'in burada geçirdiği yıllarda ve yaşamında önemli bir paya sahip olması nedeniyle sıklıkla Abdülhamid ile ilişkilendirilmektedir. Burada halkın arasında mütevazı bir hayat süren 2. Abdülhamid, marangozluk, bahçıvanlık ve çiftçilikle ilgilenmiştir. Abdülhamid'in şahsi mülkiyetinde 1924 yılına kadar kalan saray kompleksi daha sonra askeri prevantoryum olarak kullanılmıştır. 1984'te restore edilerek Milli Saraylar'a devredilen Maslak Sarayları halka açılmıştır. Maslak Sarayları'nın bahçeleri de ulusal veya uluslararası düzeyde düzenlenen resepsiyonlar için mekân olarak kullanılmaktadır. Bu tarihi kompleks, 2. Abdülhamid'in hayatına tanıklık etmesi ve Osmanlı mimarisinin güzel örneklerini sunması açısından büyük önem taşımaktadır.