İlk Yahudi yerleşim yerlerinden biri olan ve Yahudiler tarafından 'Kutsal Topraklara ulaşmadan önceki son durak' olarak tanımlanan Kuzguncuk, şehrin hafızasında büyük bir yere sahip. Sanatçılara ilham kaynağı olan bu şirin semt, filmlere ve şiirlere konu olmuştur. Metropolde mahalle kültürünün canlı olduğu nadir semtlerden biridir ve şehir içinde başka bir İstanbul'dur.
Boğaz boyunca uzanan yalılarıyla İstanbul'u seyrettiren Kuzguncuk'ta Macanlar Yalısı, Bastılar Yalısı, Arapzadeler Yalısı, Heykeltıraş İhsan Bey Yalısı, Kamil Paşa Yalısı, Fethi Ahmed Paşa Yalısı, Madam Agavni Muratyan Yalısı ve Halil Haşim Bey Yalısı dikkat çekiyor.
Fethi Paşa Korusu, Perihan Abla Sokak, Kuzguncuk Bostanı, Üryanizade Ahmet Esad Efendi Cami, Ayios Panteleimon Rum Ortodoks Kilisesi, Bet Yaakov Sinagogu.
Perihan Abla Sokağı, adını 1990'lı yıllarda yayınlanan nostaljik bir dizi karakterinden alıyor. Kuzguncuk evlerinin bulunduğu renkli bir sokak olan Perihan Abla Sokağı, sıcak atmosferiyle oldukça popüler bir yer.
Kuzguncuk Bostanı, mahalle sakinlerinin tarım yapabileceği bir hobi bahçesi... Meyve bahçeleri, tarım ve rekreasyon alanlarıyla dikkat çeken bostanda yürüyüş yolları, çocuk oyun alanı ve basketbol sahası da bulunuyor. Kuzguncuk'un gözde fotoğraf noktalarından biri olan bu şirin meyve bahçesi, misafirlerin ilk ziyaret ettiği yerlerden biri.
Osmanlı İmparatorluğu'nun devlet adamlarından Üryanizade Cemil Molla Efendi, dedesinden miras kalan arazi üzerine bir konak yaptırmaya karar verir. Konağı İtalyan mimar Signor Alberti'ye yaptıran Cemil Molla Efendi, burayı bir kültür ve sanat merkezi haline getirir; felsefe ve şiir geceleri düzenler; piyano, ud, tambur, klarnet gibi müzik aletleriyle musîki gecelerine ev sahipliği yapar.
Ölümünden sonra satışa çıkarılan köşk, yeni sahipleri tarafından uğursuz olarak nitelendirildi. Söylentilere göre, köşke taşınan her aile olumsuzluklar yaşamaya başladı. Bu olaylardan sonra köşkün adı halk arasında 'perili köşk' olarak anılmaya başlandı.