Yerebatan Sarnıcı'nın temel amacı İstanbul'un su ihtiyacını karşılamaktı; özellikle kuraklık ve kuşatmalar sırasında şehrin su ihtiyacının karşılanmasında kritik bir rol oynadı. Sarnıç, 140 metre uzunluğunda ve 70 metre genişliğinde olup toplam 9.800 metrekarelik bir alanı kaplamaktadır. Sarnıcın içinde 336 mermer sütun bulunmaktadır. Bu sütunlar 9 metre yüksekliğindedir ve her biri bir sanat eseridir. Sütunların çoğu Korint tarzında, bazıları ise Dor tarzındadır. Sarnıcın en çarpıcı özelliklerinden biri de iki Medusa başıdır. Bu Medusa başları, sarnıcın iki sütununun altında bulunur ve çok etkileyici bir görüntü sunar. Medusa başlarının neden burada olduğu ve ne için kullanıldığı ise hala gizemini koruyor. Yerebatan Sarnıcı, akustiği sayesinde çeşitli konserlere ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunan sarnıcın içinde yürürken tarihin derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkmaya hazır olun! Antik Gizem: Yerebatan Sarnıcındaki Medusa Başları Yerebatan Sarnıcı'nın en ikonik özelliği, iki sütunun kaidesi olarak hizmet veren iki anıtsal Medusa başıdır. Tarihçiler, bu antik kalıntıların bu yeraltı mabedine nasıl girdiği konusunda spekülasyonlar yaparken, varlıkları efsane ve mitlerle örtülüdür. Medusa'nın esrarengiz bakışları ve sarnıcın zamansız dinginliği bir araya gelerek ziyaretçileri tarihin saklamaya devam ettiği gizemler karşısında huşu içinde bırakmaktadır.